Sevgili arkadaşlarım, bir kez daha hem sizden hem hayatın büyükçe bir kısmından koptum maalesef. Gerek işteki gerekse de özel hayattaki deli koşturmacalar ve yetiştirmeye çalıştığım birçok şey beni buraya yazmaktan alıkoydu, öyle ki yorumları dahi az önce görebildim. Beni merak eden herkese kısaca iyi olduğumu ve de bir - iki güne kadar detaylı bir iki yazıyla hem bilgi vereceğimi hem de neler olup bittiğini anlatacağımı söyleyeyim istedim.
Diyet yapıyor sayılmam artık bildiğiniz gibi ama pek bir endişeye gerek yok, 69'un üzerine "henüz" çıkmadım, tüm konsantrasyonum bunu korumak üzerine kurulu!
Pide ise her Ramazan olduğu gibi gene kabusum: kendimi engelleyemiyorum! Ya da, engellemiyorum diyelim, hangisi daha doğru emin değilim ama detaylı yazımı yazdığımda görürüz hep birlikte ;)
Herkese çok çok çok ama ÇOK sevgiler, özledim biliyor musunuz sizleri?
Hepinizin iyi olduğunuzu umarım, en kısa sürede tekrar burada buluşmak üzere, sevgiler! :)
23 Temmuz 2013 Salı
7 Temmuz 2013 Pazar
172-175.günler: kızacaksan hiç okuma bak!! :P
Gene günler günler girdi araya! Atamayacağım sanırım bu tembelliği üzerimden... :(
Direkt olarak kaldığım yere dönerek bıraktığım noktadan devam ediyorum geçen günlerimi paylaşmaya. Rezil gibiydi açık söylemek gerekirse, belki de yazmamam daha bile iyisi olacak ama görev bilinci acayip bir şey, diyet yapmam ama yazarım gibisinden bir aymazlığın göbeğinde yuvarlanıp duruyorum! Fakat, önümüzdeki hafta boyunca gerçekten çok çok yoğun çalışmam ve gündüz de işler yetişmeyeceği için bunları akşama da taşımam gerekeceği ve Leslie & Jillian ikilisine de dönüş yapmış olduğum için bu kadar çok yiyebileceğimi sanmamanın rahatlığı var üzerimde ne yalan söyleyeyim...
Günahı da çıkarttıktan sonra, gelelim neler oldu neler bitti:
Perşembe akşamı, daha önceden de dediğim gibi, arkadaşlarımla dışarıdaydım. Allahım ne yedik ne içtik ne çok konuştuk ne de çok güldük! İyi ki "kızlar geceleri" olabiliyor. Çok spontan oldu, iyi de oldu, bana pek iyi geldi açık söylemek gerekirse:
Bir de fotoğraf koyalım, gözümüz gönlümüz açılsın (kızlar, müsaadenizle!)
Cuma günü ise tabii ki Perşembe akşamı geç yatmanın ve onca yeme içmenin etkisi altında geçti... Müthiş yorgun hissettim gün boyu kendimi, üstelik de şirkette ciddi yoğun bir işe alım dönemine dalıverdiğim için 4 ayrı iş görüşmesi yapmak zorunda kaldım (önümüzdeki haftanın da her gününde en az 4 ve bazı günlerde 5 görüşmem var, nasıl olacak bilemiyorum!). Ne yediğimi ne içtiğimi anlamadım dahi açık söylemek gerekirse, akşam ise eve gelince çivi çiviyi söker diyerek kendimi Leslie'nin şefkatli kollarına bıraktım 5 mil için. İyi geldi tabii ki, çok özlemişim öyle ter atmayı! Bir daha bu kadar uzun süreli ayrı kalmayacağım ondan. Cuma'mız şöyle oldu böylece:
Gecenin saçma saatinde absürd bir tatlı krizine girmeseydim daha iyi olacaktı ya, neyse artık...
Hafta sonum ise şahane geçti diyebilirim! Dün sabah kalktım, sağı solu toparladım, Leslie'yle tepindim, duştu ütüydü derken öğle vakti oldu ve kendimi ne zamandır görmediğim güzel yeğenim Gizem Gece'yi görmek üzere dışarılara attım. Ya, anası babası dahi hakkında pek yazmazlarken bana ne oluyor demeliyim ama şunu yazmadan geçemeyeceğim: allahım o nasıl güzel bir bebektir! Nazarlar değmesin, insanın kucağından bırakası gelmiyor... Cumartesi gününün öğle yemeği salatası ve sonrasındaki mısır da kendileriyle birlikte yediğim tadına doyulmaz leziz mamalardır efendim. Sonra eve gel, misafir olacak diye hazırlanmaya hazırlan sonra misafir olmasın, yemeğini ye, yan gel yat kitap oku falan filan, daha güzel ne olabilir ki?
Bu sabah ise bir başka güzel bebeğin 2.yaş günü kutlamaları için bir brunch davetine icabet ederek DELİLER gibi yedim efenim, tek lokmamı dahi saklamadım, akşama kadar da ağzıma başka lokma koyamadım! Eve döndüğümde o kadar hareket edemez haldeydim ki, önce oturdum kendime bir film seçtim ve yayılıp onu izledim hafif hafif uyuklayarak. Bu arada hazım denen mucize gerçekleşmeye başladı ve de hareket edebilir hale geldiğim an zıplayıp Leslie'ye koştum. Vicdanen de olsa biraz rahatladığımı söylemeliyim. Sonrası klasik Pazar akşamüstü rutini: derlemeler toplamalar ütüler dergiler derken akşam yemeği ve sonrasında da önce diyetorfoz yazısı... Hemen bu bitince de bilgisayarı fırlatıp atıp kendime bir çay koyacağım ve kitabımı okuyarak sakin sakin haftanın temposu için enerji toplamaya koyulacağım.
Hafta sonu günahlarım şöyle:
Haftaya bir Ramazan daha gelmiş olacak. Ben oruç tutmayanlardanım, tutacak olan tüm arkadaşlarıma sağlık, kuvvet, huzur diliyorum. Herkese sevgiler ve de çok güzel bir hafta dilekleri gönderiyorum! Öpüldünüz.
Direkt olarak kaldığım yere dönerek bıraktığım noktadan devam ediyorum geçen günlerimi paylaşmaya. Rezil gibiydi açık söylemek gerekirse, belki de yazmamam daha bile iyisi olacak ama görev bilinci acayip bir şey, diyet yapmam ama yazarım gibisinden bir aymazlığın göbeğinde yuvarlanıp duruyorum! Fakat, önümüzdeki hafta boyunca gerçekten çok çok yoğun çalışmam ve gündüz de işler yetişmeyeceği için bunları akşama da taşımam gerekeceği ve Leslie & Jillian ikilisine de dönüş yapmış olduğum için bu kadar çok yiyebileceğimi sanmamanın rahatlığı var üzerimde ne yalan söyleyeyim...
Günahı da çıkarttıktan sonra, gelelim neler oldu neler bitti:
Perşembe akşamı, daha önceden de dediğim gibi, arkadaşlarımla dışarıdaydım. Allahım ne yedik ne içtik ne çok konuştuk ne de çok güldük! İyi ki "kızlar geceleri" olabiliyor. Çok spontan oldu, iyi de oldu, bana pek iyi geldi açık söylemek gerekirse:
172.gün
|
|
08:00
|
4 adet tuzlu kuru pasta
|
10:30
|
2 adet tatlı kuru pasta
|
12:45
|
1 tabak patates oturtma
|
|
1 kase yoğurt
|
|
1 dilim kepek ekmeği
|
|
marul+roka+yoğurtlu semizotu
|
|
1/2 zeytinyağlı dolma
|
16:45
|
12 adet badem
|
|
2 adet kuru erik
|
20:30
|
3 duble rakı
|
|
mezeler: patates püre, patlıcan
kızartma, yoğurtlu semizotu, börülce, beyaz peynir, kavun
|
|
1 dilim peynirli + patatesli börek
|
|
1 dilim ciğer
|
Bir de fotoğraf koyalım, gözümüz gönlümüz açılsın (kızlar, müsaadenizle!)
Cuma günü ise tabii ki Perşembe akşamı geç yatmanın ve onca yeme içmenin etkisi altında geçti... Müthiş yorgun hissettim gün boyu kendimi, üstelik de şirkette ciddi yoğun bir işe alım dönemine dalıverdiğim için 4 ayrı iş görüşmesi yapmak zorunda kaldım (önümüzdeki haftanın da her gününde en az 4 ve bazı günlerde 5 görüşmem var, nasıl olacak bilemiyorum!). Ne yediğimi ne içtiğimi anlamadım dahi açık söylemek gerekirse, akşam ise eve gelince çivi çiviyi söker diyerek kendimi Leslie'nin şefkatli kollarına bıraktım 5 mil için. İyi geldi tabii ki, çok özlemişim öyle ter atmayı! Bir daha bu kadar uzun süreli ayrı kalmayacağım ondan. Cuma'mız şöyle oldu böylece:
173.gün
|
|
07:45
|
3 adet wasa light kraker
|
|
1,5 dilim beyaz peynir
|
|
2 adet yeşil zeytin
|
11:30
|
12 adet badem
|
13:30
|
4 kaşık bulgur pilavı
|
|
4 adet köfte
|
|
1 adet kabak mücver
|
|
1 kase yoğurt
|
19:00
|
1/2 fileto somon
|
|
salata
|
22:00
|
5 adet petit beure bisküvi
|
|
5 parça bitter çikolata
|
Gecenin saçma saatinde absürd bir tatlı krizine girmeseydim daha iyi olacaktı ya, neyse artık...
Hafta sonum ise şahane geçti diyebilirim! Dün sabah kalktım, sağı solu toparladım, Leslie'yle tepindim, duştu ütüydü derken öğle vakti oldu ve kendimi ne zamandır görmediğim güzel yeğenim Gizem Gece'yi görmek üzere dışarılara attım. Ya, anası babası dahi hakkında pek yazmazlarken bana ne oluyor demeliyim ama şunu yazmadan geçemeyeceğim: allahım o nasıl güzel bir bebektir! Nazarlar değmesin, insanın kucağından bırakası gelmiyor... Cumartesi gününün öğle yemeği salatası ve sonrasındaki mısır da kendileriyle birlikte yediğim tadına doyulmaz leziz mamalardır efendim. Sonra eve gel, misafir olacak diye hazırlanmaya hazırlan sonra misafir olmasın, yemeğini ye, yan gel yat kitap oku falan filan, daha güzel ne olabilir ki?
Bu sabah ise bir başka güzel bebeğin 2.yaş günü kutlamaları için bir brunch davetine icabet ederek DELİLER gibi yedim efenim, tek lokmamı dahi saklamadım, akşama kadar da ağzıma başka lokma koyamadım! Eve döndüğümde o kadar hareket edemez haldeydim ki, önce oturdum kendime bir film seçtim ve yayılıp onu izledim hafif hafif uyuklayarak. Bu arada hazım denen mucize gerçekleşmeye başladı ve de hareket edebilir hale geldiğim an zıplayıp Leslie'ye koştum. Vicdanen de olsa biraz rahatladığımı söylemeliyim. Sonrası klasik Pazar akşamüstü rutini: derlemeler toplamalar ütüler dergiler derken akşam yemeği ve sonrasında da önce diyetorfoz yazısı... Hemen bu bitince de bilgisayarı fırlatıp atıp kendime bir çay koyacağım ve kitabımı okuyarak sakin sakin haftanın temposu için enerji toplamaya koyulacağım.
Hafta sonu günahlarım şöyle:
174.gün
|
175.gün
|
||
09:30
|
2 dilim çavdar ekmeği
|
10:30
|
1/4 simit + 1/4 pide
|
|
1,5 dilim beyaz peynir
|
|
2 küçük yuvarlak ekmek
|
|
1 yumurta (peynirli, scrambled)
|
|
1 kaşık menemen
|
12:00
|
1 küçük dilim kakaolu pasta
|
|
2 dilim eski kaşar peyniri
|
13:30
|
2 dilim çavdar ekmeği
|
|
2 dilim dil peyniri
|
|
1,5 dilim beyaz peynir
|
|
1'er kaşık bal + kaymak
|
|
1 dilim füme hindi jambon
|
|
1 küçük dilim doğumgünü pastası
|
15:00
|
1/2 tavuk göğsü
|
19:00
|
1 kabak + 1 biber dolma
|
|
salata
|
|
2 kaşık yoğurt
|
17:00
|
1/2 haşlanmış mısır
|
|
1 dilim elmalı kek
|
19:30
|
1 tabak kıymalı fasulye
|
|
|
|
2 kaşık yoğurt
|
|
|
|
1 dilim çavdar ekmeği
|
|
|
Haftaya bir Ramazan daha gelmiş olacak. Ben oruç tutmayanlardanım, tutacak olan tüm arkadaşlarıma sağlık, kuvvet, huzur diliyorum. Herkese sevgiler ve de çok güzel bir hafta dilekleri gönderiyorum! Öpüldünüz.
4 Temmuz 2013 Perşembe
Kuru pastaya doymak, kuru pastadan bıkmak (171.gün)
Evvelsi günün misafirlerinden arda kalan kuru pastaları buzdolabımda bulmamla başladı sabahım dün... Kahvaltı ve ara öğünlerim kuru pasta doldu (deli gibi değil elbette, adet olarak kaç yazmışsam o kadar) ama sonuçta sanırım artık uzunca bir süre kuru pasta yemek istemeyeceğim (bu sabah da kahvaltıyı 4 tane alıp ağzıma tıkarak geçiştiriverdim gelince az önce, ara öğünlerim için de 4 tane ayırdıktan sonra kalanını Fatmaanım'a verdim arkadaşlarımıza çay molasında ikram etsin diye). Amma eli bol firmaymışız, amma kuru pasta almışız!
Dün gittim ve kardeşimin düğünü için beğendiğim elbiseyi aldım! Çok güzel oldu sanırsam... :) Şimdi mesele kilo almadan ve kilo vermeden Ekim'e varmak ki elbise şu anda durduğu gibi durabilsin. Kalıbı dar sayılabilecek bir elbise, diğer birçok elbisede 38 giyerken bunda 40 almam gerekti. Üzüldüm mü? Hayır, asla! Yola 46 beden çıktığımı unutmuyorum...
Akşam iş çıkışı sokaklarda olup da eve dışarıda yemeden gelince evde önceden kalan köfteler imdadıma yetişti. Sonrasında ise biraz da sinirden olsa gerek (evet dün birazcık gergin ve mutsuzdum açıkçası) kaptırdım kendimi gittim... Maalesef sonrasında da direkt vurdum kafayı yattım uyudum. O kadar karbonhidrata bu kadar ancak oluyor sanırım.
Bu akşam da arkadaşlarımla dışarılardayım, ne korkunç bir insan olma yolundayım ben yahu!! Korkmuyorum işin kötüsü kilo alacağım diye, bir gün kötü patlarsa onu da burada yüzüm kızarmadan yazarım gibi geliyor bana. :)
Dünün listesini koyuyorum utanmadan arsızca ve kaçıyorum işimi gücümü yapmaya:
Ve, gittim!
Dün gittim ve kardeşimin düğünü için beğendiğim elbiseyi aldım! Çok güzel oldu sanırsam... :) Şimdi mesele kilo almadan ve kilo vermeden Ekim'e varmak ki elbise şu anda durduğu gibi durabilsin. Kalıbı dar sayılabilecek bir elbise, diğer birçok elbisede 38 giyerken bunda 40 almam gerekti. Üzüldüm mü? Hayır, asla! Yola 46 beden çıktığımı unutmuyorum...
Akşam iş çıkışı sokaklarda olup da eve dışarıda yemeden gelince evde önceden kalan köfteler imdadıma yetişti. Sonrasında ise biraz da sinirden olsa gerek (evet dün birazcık gergin ve mutsuzdum açıkçası) kaptırdım kendimi gittim... Maalesef sonrasında da direkt vurdum kafayı yattım uyudum. O kadar karbonhidrata bu kadar ancak oluyor sanırım.
Bu akşam da arkadaşlarımla dışarılardayım, ne korkunç bir insan olma yolundayım ben yahu!! Korkmuyorum işin kötüsü kilo alacağım diye, bir gün kötü patlarsa onu da burada yüzüm kızarmadan yazarım gibi geliyor bana. :)
Dünün listesini koyuyorum utanmadan arsızca ve kaçıyorum işimi gücümü yapmaya:
171.gün
|
|
08:00
|
4 adet tuzlu kuru pasta
|
10:30
|
2 adet tuzlu kuru pasta
|
12:45
|
1 tabak patlıcan yemeği
|
|
1 dilim kepek ekmeği
|
|
1 kase yoğurt
|
16:00
|
2 adet tuzlu kuru pasta
|
|
1 bardak ayran
|
20:30
|
2 dilim çavdar ekmeği
|
|
3 adet köfte
|
|
1 kaşık yoğurt
|
|
1 adet yufka ekmeği
|
|
2 çorba kaşığı çilek reçeli
|
Ve, gittim!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)